Yaklaşık 7,5 milyon kişinin yaşadığı kent Vietnam’ın başkenti olmasa da en kalabalık kenti.

Kimileri Saigon diyor, Kimileri Ho Chi Minh City. Ama bir gerçek var ki burası Vietnam’ın en büyük kenti. Kentin Angkor döneminde Kamboçya halkı tarafından koyulan ismi ise “Prei Norkor” iken Nguyen İmparatorları 18. Yüzyılda şehri ele geçirdikten sonra kentin adını Saigon olarak değiştiriyorlar. 1975′te Vietnam halkının galibiyeti ile sonuçlanan savaş sonrası Kuzey Vietnam ve Güney Vietnam birleşiyor ve 1976 senesinde kente 1969 senesinde hayatını kaybeden ulusal liderleri Ho Chi Minh’in adı veriliyor. Kente adını veren lider: Ho Chi Minh.

Vietnam bağımsızlık hareketinin önderi ve Vietnam Demokratik Cumhuriyeti’nin ilk başkanı olan Ho Chi Minh, aslında bizim Atatürk’ün karşılığı. 1890 – 1969 seneleri arasında yaşamış olan lider halkı tarafından hem çok sevilen hem de saygı duyulan bir kişilik.

baskanlik-sarayi-vietnam
Baskanlik Sarayi

Hayattayken halkı kendisine kısaca “Ho Amca” dermiş. Asıl adı Nguyan That Thanh. Ancak 2. Dünya savaşı sırasında halkını Fransızlar’a ve Japonlar’a karşı örgütlediği dönemde gizliliğini korumak için sürekli isim değiştiriyormuş. En son olarak da “Aydınlatan” anlamına gelen “Ho Chi Minh” adını almış.

Vietnam’ın merkezi

Yaklaşık 7,5 milyon kişinin yaşadığı kent Vietnam’ın başkenti olmasa da en kalabalık kenti. Hani bir söylem vardır ya “paranın başkenti” diye? İşte Ho Chi Minh City, Vietnam’daki ticaret, endüstri ve sanayinin merkezi.

Ho Chi Minh City gezilecek Yerler

1975 senesinde Kuzey Vietnam ordusuna ait tankların kapısına kadar dayandığı tarihi Reunification Sarayı geniş bahçesiyle ve bahçede sergilenen döneme ait bir tank ile görülmeye değer. Günümüzde müze ve resmi resepsiyon salonu olarak kullanılıyor.

Fransızlar tarafından 1877 – 1883 seneleri arasında inşa edilen Notre Dame Katedrali, Paris’teki Notre Dame Katedrali’nin tıpatıp bir kopyası. Vietnam Katolikleri’nin merkezi olan katedralin içindeki tüm materyaller Fransa’dan getirtilmiş.

Notre Dame
Notre Dame

Katedrali ziyaret etmek isterseniz öğle saatlerinde ve hafta sonları kapalı olduğunu unutmamalısınız.
Notre Dame Katedrali’nin hemen karşısında Fransız koloniyal döneminden kalma Eski Postane binası mutlaka görülmeli. Yüksek tavanlı oldukça gösterişli bina halen postane olarak hizmet veriyor. İçeriye girdiğiniz gibi karşıda Ho Chi Minh’in dev bir resmi ile karşılaşacaksınız.

Rex Otel Teras
Rex Otel Teras

Biraz soluklanmak isterseniz kentin en eski ve en merkezi oteli Rex Otel’in terasına çıkıp kahvenizi yudumlarken terastan şehri seyredebilirsiniz. Eğer akşam saatlerinde giderseniz canlı müzik yapan gruplara denk gelmeniz çok olası.

Rex Otel’e yakın konumdaki Opera Binası’nı sadece fotoğraflamakla kalmamalısınız. Dışı kadar içi de etkileyici olan Opera Binası’nda vakit yaratıp gösterilerden birine mutlaka katılın. Hala gösterimde midir bilmem ama benim izlediğim “Viet Soul” (Viet Ruhu) isimli müzikal gerek müzikleri, gerek dansları, gerekse de sahne performanslarıyla kesinlikle büyüleyiciydi.

Operada Sov
Operada Sov

Vietnam savaş izlerini halen taşıyan bir ülke. Ho Chi Minh City’de hem Fransızlar’ın hem de Amerikanlar’ın işlediği savaş suçlarını göstermek için kurulmuş olan Savaş Kalıntıları Müzesi (War Remnants Museum) oldukça etkileyici. Diplomatik ilişkiler nedeniyle müzenin adından savaş suçu söylemi kaldırılmış olsa da müzenin içinde gördüğünüz video ve fotoğraflar yaşananları tüm çıplaklığı ile anlatıyor. Savaşın tüm acılarını gözler önüne seren müzenin bahçesinde ise Amerikan ordusunun tankları, helikopterleri ve jetleri sergileniyor.

Savaş Müzesi
Savaş Müzesi

Tabii buraya kadar gelmişken asla es geçmemeniz gereken bir yer de Cu Chi Tünelleri. Burası Vietnam Savaşı’nın nasıl kazanıldığını anlamak için ilginç bir deneyim. Vietnam halkının vatanlarını korumak için yaptıklarını görünce Vietnam halkına olan saygınız katlanarak artacak. Savaş sırasında komünist gerillalar tarafından yapılmış olan 10 metre derinlikte ve 200 kilometre kadar uzunluğa sahip tüneller Amerikalılar tarafından hiç keşfedilememiş. Tünellerin içinde hastaneden mutfak alanına kadar farklı yaşam alanları var. Burada yaklaşık 40 metre uzunluğunda bir tünel turistlere açık. Ancak klostrofobisi olanlar girmemeli.

genel

Ormanlık alan içinde yürürken zamanında kurulmuş olan bubi tuzaklarını ve atılan bombaların açtığı çukurları görüp hayrete düşeceksiniz. İsterseniz ayrı bir alanda savaşta kullanılmış olan M16 veya A47 silahlarıyla atış da yapabiliyorsunuz.

Biraz savaşın izlerinden uzaklaşıp doğa ile kucaklaşmak isterseniz kent merkezine 75 kilometre mesafede Mekong Deltası’nda yer alan My Tho liman kentine gidebilir, buradan teknelere binerek Mekong Nehri’nde dolaşabilirsiniz. Delta üzerinde oluşmuş olan bazı adalarda duraklayıp bölgede yetişen tropik meyveleri tadabilir, nefis Hindistan cevizi şekerlerinden alabilirsiniz. Bu gezi esnasında unutulmayacak fotoğraflar çekeceğiniz garanti.

genel-1

Her şehirden dönmeden önce biraz alışveriş molası gerekiyor. Şehir merkezinde yer alan Ben Thanh Market tam bir turistik pazar. Burada tekstilden meyve sebzeye kadar her tarz ürünü bulmak mümkün. Türkiye’ye dönmeden önce bu pazara uğrayıp sevdiklerinizi sevindirebilirsiniz.

(Kaynak: Tuğçe Yılmaz – Gezimanya – https://gezimanya.com/yonetici/tugce-yilmaz)

Vietnam’da düzenlenen Hoi An Uluslararası Yiyecek Festivalinde, Türkiye’yi ADÜ Davutlar Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Şef Emrah Köksal Sezgin temsil etti.

vietnam-mutfaginda-adu-ruzgari-esti
Hoi An Uluslararası Yiyecek Festivalinde

Vietnam’da düzenlenen Hoi An Uluslararası Yiyecek Festivalinde, Türkiye’yi ADÜ Davutlar Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Şef Emrah Köksal Sezgin temsil etti.

Türkiye Aşçılar Milli Direktörü ve Gastronomi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı da olan Öğr. Gör. Sezgin, Vietnamlılara Türk Mutfağının en önemli tatlarından oluşan eşsiz bir menü hazırlayarak Türk damak tadını Vietnamlılara sundu. Özel Türk Mutfağı Günü düzenlenen festivalde Ezogelin Çorbası ile başlayan menüde aperatif olarak Şakşuka, İmam Bayıldı ve Arnavut Ciğeri, ana yemek olarak Hünkar Beğendi, Kuzu İncik, Köfte ve Tavuk Kanat, tatlı olarak da Fırında Sütlaç ve Kabak Tatlısı lezzetleri Vietnamlılarla buluşturuldu.

Davutlar Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Şef Emrah Köksal Sezgin’i kutlayan ADÜ Rektörü Prof. Dr. Cavit Bircan, “Türkiye, Fransa, İngiltere, İtalya, İsveç, Hindistan, Yunanistan, Rusya başta olmak üzere 12 farklı ülke mutfağının seçkin ürünlerinin sergilendiği ve sunumlarının yapıldığı festivalde Üniversitemizi ve ülkemizi en iyi şekilde temsil eden Öğr. Gör. Şef Emrah Köksal Sezgin’i tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz” dedi.

(Kaynak: www.haberler.com)

Vietnam Hangi Kıtadadır

Vietnam (Vietnamca: Việt Nam) resmi adı ile Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti, Güneydoğu Asya’da, Çinhindi Yarımadası’nın doğusunu kaplayan bir ülkedir. Uzun dar bir kara parçası üzerinde yer alan Vietnam’ı, kuzeyde bırakan Çin, batıda Kamboçya ile Laos, güneyde ve doğuda Güney Çin önce Kuzey Vietnam ve Güney Vietnam olarak iki ayrı cumhuriyete bölünmüş olan ülke, 1976’da Vietnam sosyalist Cumhuriyeti olarak birleşmiştir.

Vietnam konumu
Vietnam konumu (koyu kırmızılı)

Vietnam dağlık bir ülkedir. Song-Koi ve Mekong deltaları önemli alçak düzlükleridir. Kıyı ovaları doğuda yer alır. Geri kalan toprakların büyük bir bölümünü ormanlık, dağlık bölge kaplar. Başlıca ürünleri; pirinç, manyok, kocadarı, mısır, kahve, çay, kauçuk, el işleridir. Önemli kentleri; Ho Şi Mingh, Hanoi, Haifong’dur. Eğitim; 12 yaşına kadar parasız ve zorunludur. Kuzey Vietnam ile Güney Vietnam 1976’da tek ülke olarak birleşmiş, ancak yıllarca süren savaş ve bombardıman sonucu büyük bir yıkıma uğramıştır.

İklim – Hava Durumu

Ülke dar ve uzun olduğundan doğal olarak kuzeyi ve güneyindeki iklim özellikleri de birbirinden biraz farklılaşmaktadır. Ülkenin kuzey bölgesinde genel olarak sıcak ve nemli subtropikal iklim hakimdir. Mayıs – Ekim arası yaşanan yazlar sıcak, nemli ve yağışlı geçer. Kasım – Nisan arası yaşanan kışlar ılık ve yağışsız geçer. Sadece Mart – Nisan döneminde nadiren yağış görülebilir. Ülkenin güney bölgesinde ise tropikal iklim hakimdir. Yıl boyunca sıcak ve nemlidir. Mayıs – Eeylül arası yağışlı mevsim yaşanır. Ekim – Nisan arası ise kuru mevsim görülür. Ekim ve Nisan döneminde nadiren de olsa yağış görülebilir.

Yöntim Biçim – Develet Yapısı

Tek Partili Sosyalist Cumhuriyet

Anayasa

15 Nisan 1992

Milli Bayramlar

Bağımsızlık Günü, 2 Eylül (1945).

Festival – Fuar

Festival ve kutlamalar, Vietnam’da ay takvimine göre tarihlendirilmektedir. Neredeyse her ay 3-4 tane farklı festival kutlanır.
• En önemli festivalleri Ocak sonu, Şubat başında yapılan ve yaklaşık 1 hafta süren “Tet Nguyen Dan (Yeni Yıl Kutlamaları)” festivalidir.
• Ekim ayında Uluslararası Film Festivali düzenlenmektedir.
• Uluslararası kukla festivali de önem taşır.
• Geleneksel ve tarihi bir festival olan “Le Van Duyet Tomb Festival” ise Ekim ayında kutlanmaktadır.
• Ay takviminin 2.Ayının 10 ve 14. Günleri arasında kutlanan “Ky Yen Festivali de Ho Şi Minh halkı için büyük önem taşır.
• “Wrestling Festival” Lieu Doi bölgesinde kutlanan bir festivaldir.

Tet Nguyen Dan (Yeni Yıl Kutlamaları)
Tet Nguyen Dan (Yeni Yıl Kutlamaları)

Diğer geleneksel festivalleri ise kendi kullandıkları ay takvimine göre belirlenir:
• Lim müzik festivali.
• Tra Co köyü festivali
• Chu Dong Tu festivali
• Nui Ba festivali
• Huong Tich (Perfume Pagoda) festivali
• Fil Festivali
Bunlar içinde en önemli olanlarıdır.

Konuşulan Diller

Vietnam’ın resmi dili Vietnamca’dır. Halk arasında Çince, Fransızca, İngilizce ve Khmer dili de konuşulmaktadır.

Din

Halkın %85’i Budist’tir. Bunun yanı sıra Hoa Hao, Cao Dai, Hıristiyanlık, Konfüçizm, Taoizm, Müslümanlık ve yerel dinler bulunmaktadır. Mekong deltasında yaşayanların bir bölümü Hoa Hao dinine mensuptur. Mekong deltasında yaşayan Khmer kökenli insanlar ise Theravada Budizmine inanmaktadırlar.

Ne Zaman Gidilir

Coğrafi özelliklerine göre Vietnam’da gidilecek bölgeye göre ideal dönemde de ufak farlılıklar bulunmaktadır. Ülkenin kuzeyine yapılacak bir zayaret için en uygun dönem sıcaklıkların ve nem oranının düşük oldğun ve yağış görülmeyen Kasım – Şubat ayları arası iken güneyine yapılacak ziyaret için en ideal dönem Kasım – Mart ayları arasıdır.

Ülke Mutfağı – Yemek – Ne Yenir Ne İçilir?

Bölgedeki diğer tüm ülkeler gibi burada da prinç veya şehriye yemeklerin ana malzemesidir. Sabahları bol tavuk suyu ve bunun içine atılmış bir avuç haşlanmış pirinç makarnasından yapılmış “Pho” (Fo) adı verilen makarna çorbası içilir. Bölgede balık çeşitleri de çok zengindir. Yeşil çay, Fransız tarzı taze kahve, Bia Hoi (Yerel bir tür bira) ve Pirinç şarabı ülkenin en çok tercih edilen içecekleridir. Vietnam uzun süre Fransızların sömürgesi olarak kaldığından, Vietnam mutfağında büyük ölçüde Fransız etkisini görmek mümkündür. En popüler yemekleri “Pho Ga (tavuklu noodle çorbası) ve “Pho Bo” (Biftekli noodle çobarsı)’dır.

Pho - Vietnam geleneksel yemeğidir
Pho – Vietnam geleneksel yemeğidir

Vietnam mutfağında tavuk, biftek ve deniz ürünlerinin yeri büyüktür. “Bun Bo Hue” dedikleri Biftek çorbası Vietnam menusunun vazgeçilmezlerindendir. Vietnam pancake’lerinin içleri genelde enoki mantarı, et ve karides ile doldurulur ve çok lezzetlidir. Pirinç kekleri de geleneksel yemeklerindendir. Sokaklarda “Banh Mi Thit” dedikleri domuz ruloları ve kızartılmış domuz eti satılmaktadır. “Thit Cho” denilen köpek eti de halk arasında tüketilmektedir. Le Mat (Snake Viilage) deninlen bölgede çok sayıda kobra yılanı servis eden restoran vardır.

Hatta bazı restoranlarda, eğer Kobra kanu şarabı şipariş ederseniz, garson kobrayı canlı olorak masaya getirilip masada öldürülür ve kanını pirinç şarabının içine akıtarak size servis eder. 3-4 kişilik Kobra eti yaklaşık 50$ civarındadır. Vietnam, Brezilya’dan sonra dünya’nın en büyük kahve ihracatçısıdır. Kahve sevenler için Vietnam bir cennettir. Yerel kişiler genelde sert ama şekerli kahve tercih ederler. “Sua” tatlandırılmış pastörize süt, “da” buz, “nong” sıcak anlamına gelmektedir. “Ca Phe Da” sert talı ve buzlu kahve, “Ca Phe Sua Da” sert tatlı sütlü ve buzlu kahve anlamındadır ve bu ikisi çokça tüketilir.

Pratik Bilgiler

Vietnamlı sokak satıcıları omuzlarında bir sopa ve bu sopanın 2 ucuna asılmış 2 sepet ile dengeyi sağlarlar. Bu teraziye benzeyen şekil aynı zamanda da Vietnam’ımın coğrafi şekline benzetilmektedir. İnşaat sektörü gibi kas gücü gerektiren bir takım işlerde kadınlar da aktif olorak çalışmaktadır. Eğitim, 12 yaşına kadar parasız ve zorunludur.

Dikkat Edilmesi Gerekenler – Önemli Bilgiler

Vietnam bayrak
Vietnam bayrak

Vietnam bayrağı sarı yıldızlı kırmızı bir bayraktır. 30 Nisan 1955 tarihinde Kuzey Vietnam’ın bayrağı olarak kabul edilmiştir. 2 Temmuz 1976’da Güney Vietnam’la birleşince yeni ülkenin resmi bayrağı olmuştur. Ortasındaki yıldız, Vietnam insanının soyunu temsil eder. Bayrak, Cochinchina ayaklanması’nda Fransız Sömürgesi olunmasına karşı çıkan komünist bir devrimci olan Nguyen Huu Tien tarafından tasarlanmıştır. Bayrağın ilk kez ortaya çıkmasının ardından tutuklanmış ve ayaklanmanın diğer katılımcıları ile birlikte idam edilmiştir.

Büyülü doğanın evi: Vietnam

Tay Ninh yakınındaki Cu Chi tünelleri de bunlardan biri. Yaklaşık 200 kilometre uzunluğundaki bu tüneller, Vietnam Savaşı‘nda gerillalar tarafından Amerikan askerlerine karşı savunma amaçlı kullanılmış. Kapadokya’daki yeraltı şehirlerini anımsatan tüneller, ufak tefek Vietnamlılara göre yapmılmış ve obez Amerikalıların sığması mümkün olmamış. Bir Amerikan tankı ve gerillaların hazırladığı akıl almaz bubi tuzakları da görecekleriniz arasında…

thanh pazarı
Thanh Pazarı geç saatlere kadar açık ve her türlü ürünü bulabileceğiniz bir yer

Vietnam Savaşı’nda, 3 milyon “40 bin Amerikalı orduda görev yapmış; 58 bini hayattını kaybetmiş. Bügün Washington D.C.’de yer alan Vietnam’ın ‘V’si şeklindeki antı, savaşta ölenlerin anısına inşa edilmiş. Savaşın ABD’ye maliyeti 165 milyar dolar olmuş ama ekonomiye getirdiği tahmini maliyet bunun en az iki katı. Bu savaşa göre iki misli daha fazla askerin öldüğü Köre Savaşı’nın maliyeti ise daha kısa sürdüğü için 18 milyar dolarda kalmış.

Savaş Vietnam‘a çok daha ağır bir fatura ödetmiş. Ölen ya da savaş yarasıla sağ kalan insan sayısı tam 4 milyon! Rusya ve Çin ise bu kanlı savaşın kansız tarafında… Savaşta Amerikalılara karşı Kuzey Vietnam’ı destekleyen iki ülke, sadece silah yardımı yaptıkları için insan kaybı yaşamadı. Savaşta 3 bin 689 uçak, 4 bin 857 helikopter ve 15 milyon ton cephane kallanan ABD Vietnam’dan çıkınca, Kuzey Vietnamlılar Nisan 1975’te Vietnam’ın tamamını ele geçirdi.

Süprizlerle dolu güzel ülke

‘Tanrı hissettiğiniz yerdedir’ felsefesini benimsiyorum. Vietnam ziyaretimde de Çin Mahallesi’ndeki bir tapınağa gidip tütsü yakmış ve barınşın egemen olduğu bir dünya dilemiştim. Ne yazıkki bugün bu satırları oradan yazsam, dileğim yine aynı olurdu… Vietnam Savaşı’ndan kalan dehşet fotoğraflarını hatırlıyorum ve o sahneler, bugün çok daha yakınımızdaki insanların gözyaşlarını, çocukların kordu dolu bakışlarını getiriveriyor gözlerimin önüne…

Vınh Trang tapınağı
Vınh Trang tapınağı
Yenebilen her şey sokak mutfağında yer alıyor
Yenebilen her şey sokak mutfağında yer alıyor

Vietnam değişik kültürlerden taşıdığı izleriyle süprizli bir ülke. Güzelliklerini dış dünyaya açma çabasını görmeli, bu havayı soluyarak kendi deneyim hazinenizi zenginleştirmelisiniz. Kim bilir belki benim gibi eski bir Fransız kafesine gider, lezzetli br fincan Vietnam kahvesi içerken fonda çalan aryayı dinler ve izlenimlerinizi notlara dökersiniz…

Kaynak: Hürriet Seyahat Gazettesi.

Son Doong (Vietnamca: Hang Sơn Đoòng), Vietnam’ın başkenti Hanoi’nin 450 km güneyinde bulunan “Quang Binh” ilindeki milli parkın sınırları içerisinde yer alan dev bir mağaradır.

1991 yılında bir çiftçi, Vietnam’daki Phong Nha-Ke Bang Milli Parkı’nda daha önce keşfedilmemiş bir mağara olduğunu fark etti. Mağaranın girişinden garip bir su sesi geliyordu. Çiftçi bu gürültüden korkunca, mağaranın içine girmekten vazgeçti. Vietnamlılar bu mağaraya “Son Doong” adını verdiler ancak hiçbiri mağarayı keşfetmeye cesaret edemedi.

Vietnam-son-doong-1

Bilim adamı Howard Limbert’in önderliğinde bir grup, 2009 yılında bu mağarayı keşfetmeye karar verdi. Grup, en sonunda 5 kilometre uzunluğunda ve 150 metre genişliğindeki bu “şahsına münhasır” mağarayla karşılaştı.

Vietnam-son-doong-2

Keşif sonunda, Son Doong dünyanın en büyük mağarası ilan edildi. Son Doong mağarası; endemik bir bitki bitki örtüsüne, hayvan türlerine, göllere ve hatta bulutlara sahip!

Vietnam-son-doong-3

Bu mağaranın içine girebilmek için bir halat yardımıyla 80 metre aşağıya doğru inmeniz gerekiyor.

Mağaranın içinde nispeten hızlı akan bir nehir bile var.

Vietnam-son-doong-4

Son Doong mağarasında zümrüt yeşili renginde küçük göller ve plajlar görebilirsiniz.

Mağara değerli fosil kalıntılarına ve sarkıtlara da ev sahipliği yapıyor.

Vietnam-son-doong-5

Kayıtlara göre mağaranın içerisinde 70 metreden uzun dikitler var.

Vietnam-son-doong-6

Mağaranın içindeki kireçtaşı katmanlarını dolduran bu kocaman incilerden, hediyelik eşya niyetine birer tane alabilirsiniz.

Vietnam-son-doong-7

Mağara üç metre büyüklüğündeki ağaçlardan oluşan bir ormana, maymun, kuş ve yarasa gibi farklı türlerden hayvanlara da ev sahipliği yapıyor.

Vietnam-son-doong-8

Mağaranın kendine özgü bir iklimi çeşidi de var. Bulutlar, dış dünya ile mağara arasında belirgin bir sıcaklık farkı oluşturuyor.

Vietnam-son-doong-9

Vietnam-son-doong-10

Kaynakça: http://seyahat.mynet.com

Kuzey-Batı Vietnam’da, Hanoi’den 8-9 saat tren, sonrasında da 1 saat minibüs yolculuğu ile ulaşılan, Çin sınırındaki muhteşem kasaba. Güler yüzlü, misafirperver, son derece insancıl H’mong ve Dzao yerlileri ile tanışabileceğiniz Sapa’da yapacak çok şey var. İlk izlenimim Cunda Adasının dingin, huzur veren haline çok benzediğini fark etmem oldu. Sapa’da özellikle çevredeki sayısız yürüyüş rotasını, yerel kıyafetleri içindeki H’mong ve Dzao kadınları ile yapabilirsiniz. H’mong’lar yürüyüş boyunca bir yandan, iplik eğirip bir yandan da el yapımı çanta, kıyafet ve takıları gösterip, tanıtıp, almanız için sohbet ediyorlar. “Buy from me” (Benden satın al) en çok duyacağınız cümle. Hiç yırtıcı ve ısrarcı olmadan, o kadar güzel bakarak söylüyorlar ki almamak mümkün değil. Zaten Vietnam’dan hediyelik almayı düşünüyorsanız bence bütün alışverişinizi Sapa’daki H’mong ya da Dzao’lardan yapın. Otlardan, çiçeklerden yaptıkları küçük takıları birden bire boynunuza takıveriyorlar. Yol boyu bizimle yürüyen kadınlara “Erkekleriniz nerede?” diye sorduk. Erkekler tarla, tamirat işleriyle uğraşırken, kadınlar İngilizce öğrenip turistlere eşlik ediyormuş.

sapa (1)

Vietnam Devleti, buraya bir nevi özerklik vermiş. Azınlıklar devletin verdiği toprakları ekip biçip ürettiklerini kendi ihtiyaçları için kullanıyorlar. Sapa’da kalmak için çok alternatif var. Uygun fiyatlı otelleri veya H’mong ya da Dzao yerlileriyle -onların zorlu şartlarına razı olarak- evlerde kalınabilir. Lao Chi köyü en güzeliydi. Yol boyu dere kenarlarından geçiliyor. Pıtrak gibi bitmiş reyhanlar her yerde. “Cat Cat” köyü bir başka yerleşke, vadinin en dibinde olduğundan yürüyerek inerseniz ve dönmek için nefesiniz yetmezse, 2$’a bir Vietnamlının mobiletinin arkasında Sapa’ya geri gelebilirsiniz.

Sapa (2)

Vietnam’ın her yerinde olduğu gibi Sapa’da da bir çok masaj salonu var. Bacak ve ayaklara uygulanan masaj, Vücut masajı ise Vietnam tekniğiymiş. Sapa’nın içinde bir de semt pazarı var ki, evlere şenlik. Et bölümünde kesilmiş köpekleri, yılanları askıda görünce şaşırmamak elde değil. Vietnamlılarla yaptığımız sohbette neden köpek yediklerini sorunca alınan cevap şaşırtmıyor tabii: “Herkes yiyebilecek nesi varsa onu yiyor!” Sapa harika doğal güzelliklerinin yanında, aydınlık, uygar, kendini turizme ve turistlere rağmen korumayı başarmış, örnek alınacak bir kasaba, özellikle o minyon, güler yüzlü yerlileriyle birlikte.

Kaynak: http://cuneytgoksu.blogspot.com.tr/

Son dönemdeki Irak-Afganistan savaşlarını kenara koyarsak, dünyanın yakın sayılacak dönemde yaşadığı en acımasız savaşlardan biridir Vietnam Savaşı.
– 2 milyondan fazla Vietnamlı asker ve sivil, 60,000 ABD askeri ölmüştür.
– ABD’de oturma odalarından izlenen ve ABD’nin resmen yenilgiyle çıktığı ilk savaştır.
– 1955’de başlayıp önceleri Güney ve Kuzey arasında devam ederken, ABD’nin aktif olarak savaşa girip Laos ve Kamboçya’ya da sıçramasıyla en şiddetli hale gelmiştir.
– Kuzey Vietnamlılar tarih boyunca Çin, Japon ve Fransız işgalcilere karşı kullandıkları tünelleri, ABD savaşında da kullandılar. En uzunu 250 km’yi bulan Cu-Chi’deki tüneller, Saygon’daki ABD üssünün altına kadar uzanıyordu. Amerikalılar, üssün içinde aniden beliren “Vietkong”ların bu tünellerden geldiğini uzun süre keşfedemedi.

Uzun Vietnam Savasi'ndan kisa notlar (1)

Uzun Vietnam Savasi'ndan kisa notlar (2)

– Ho Chi Minh ya da halk arasındaki adıyla “Ho Amca” 1890’da, Orta Vietnam’da doğdu. Ülkesinin Fransa işgalinden kurtulması için çalıştı. 1920’lerde Lenin döneminde Sovyetler Birliği’nde bulundu ve sürgündeki Vietnamlıları sosyalist bir devrim için örgütlemeye başladı. Ülkesinin kurtuluş ve bağımsızlığının bu ülkedeyken öğrendiği Marksist-Leninist öğretiler ve pratiklerle olacağına inandı. 1941’deki Japon işgalinde Hindiçin Komünist Partisi adına Vietnam için çalıştı, 1945’de Vietnam Devlet Başkanı olduğunda, hemen bağımsızlık bildirgesini yayınladı. Vietnam Savaşı sırasında önemli sağlık sorunları yaşıyordu, bu yüzden, cephede ön saflarda değildi, ama geride öğretileriyle ve stratejileriyle yer aldı. Hanoi’de, 3 Eylül 1969’da öldü. Ho Amca sadece ülkenin kurucu komünist lideri değil aynı zamanda bağımsızlık mücadelesinin devrimci ruhu olarak tarihteki yerini aldı. ABD’de yaşadığı dönemde, Amerikalıların iş yapış biçimlerindeki “sabırsızlığı” fark etti. Savaş sırasında askeri danışmanlarına söylediği bir cümlesi çok ilginç: “Merak etmeyin, Amerikalılar çok sabırsız insanlardır. İşler ters gitmeye başladığında terk etmeye başlayacaklardır.”

Uzun Vietnam Savasi'ndan kisa notlar (3)

– Savaş boyunca ABD toplam 1.900.000 sorti yaptı, 6,5 milyon ton bomba bıraktı. İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya’ya atılan toplam bomba miktarı 2,5 milyon ton’du!
– 1962 – 1971 arasında, 15.000 kilometrekarelik Güney Vietnam bölgesine, yani ülkenin yirmide birine, etkisi 100 yıl sürecek, 72 milyon litre Defolitan ya da bilinen adıyla “Agent Orange (turuncu etken)” denen kimyasal silah atıldı.
– Savaşın ilk yıllarında, Güney’deki yerli halk, Vietkong gerillalarından destek alıncaya kadar, B52’lerden atılan patlamamış bombalardan yaptıkları anti-tank mayınlarıyla, yılan zehri sürülmüş demir çubuklardan yaptıkları bubi tuzaklarıyla direndiler. Bu tuzakların çoğu öldürmek yerine yaralamayı hedefliyordu.

vietnam gezi

Vietnam’ın tarihine dikkatli bakılınca, Latin Amerika ile benzer kaderi paylaştıklarını söylemek olası: yüzlerce yıllık sömürgeleşme, son yüzyıl içinde verilen bağımsızlık mücadelesi ve savaşla gelen özgürlük! Vietnam soğuk savaş dönemindeki kutuplaşmadan payına düşen Sosyalizm öğretileri ve Ho Amca’nın liderliği, düşünceleri ile 1980’lere geliyor. Fakat bu tarihten itibaren Vietnam Komünist Partisi, Çin Modeli’ni benimseyerek, kapitalist öğreti ve araçlarının neredeyse tümüne kapılarını açmış. Ülkenin bürokrasisi hala Sosyalist olsa da, sokaklar, iş ve sanayi küreselleşmenin araçlarıyla bezeli. Vietnamlılarda tarifsiz bir dakiklik ve disiplin var. Geçmişten de gelen gelenekçilik ve köklerine bağlılık, savaşlarla şekillenmiş direnç, zor koşullara dayanıklılık ve son yıllarda yaşanan “açılım politikaları” ülkenin geleceği konusunda, bence, soru işaretleri uyandırıyor. Ülkenin adından başka bir yerde sosyalizmin izine rastlamak gerçekten zor. Küba’da uygulanmaya yüz tutan ve “kendi modelini yaratmaya” dönük arayışların tersine, benimsenen “Çin Modeli” neredeyse bire bir uygulanıyor. ABD ile yapılan vahşi savaşa savaşan Kuzey-Güney insanı arasında da öfkeden eser kalmamış.

Kaynak: http://cuneytgoksu.blogspot.com.tr

Vietnam’ın Türkiye’de ne kadar bilindiğinin veya merak uyandırdığının, yaş gruplarına göre değiştiğini düşünüyorum. Çoğunlukla 68’lerden kalan “Ho Ho Ho Sin Mich, Ernesto’ya bin selam, 2-3 daha fazla Vietnam” sloganlarıyla tanıştık Vietnam’la. İkinci Dünya Savaşı sonrasında, bölgesel savaşların en vahşisinin yaşandığı bu ülkenin o minyon, zayıf, çelimsiz gibi görünen yürekli insanlarının çeliğe, ateşe ve kimyasal silahlara karşı direncini kimi zaman bir filmde izledik kimi zaman da kitaplardan okuduk, oradan çok uzaklardaki coğrafyamızdan. Geçen yıllardan sonra savaş bitti, bağımsızlık ve Sosyalist Cumhuriyet ilan edildi. 1986’da Vietnam Komünist Partisi’nin 6. Kongresi ile planlı ekonomiden, sosyalist temelli piyasa ekonomisine geçiş yapıldı. Ülke yabancı yatırıma açıldı, sanayi, üretim, inşaat ve turizm yatırımları hız kazandı. Bu dönemde, Türk insanı da dünyada olduğu gibi, Vietnam’ı, sosyalist nüvesinden çok tekstil, sanayi üretimi ve turizm sektöründeki atılımlarıyla tanımaya başladı. Bu atılımların doğurduğu hızlı ve ani büyüme Vietnamlıların gelir dağılımında da büyük bir farklılığın oluşmasına neden oldu ve olmaya devam ediyor.

Kisaca-Vietnam-Tarihi (1)

Tarihçe

Vietnam, 1800’ün başına kadar neredeyse bin yıl, Çin Devleti’nin kontrolündeymiş. 1800 – 1945 arasında da Fransa’nın sömürgesiydi. İkinci Dünya savaşı sırasında Japonya tarafından işgal edildi, fakat Fransız yönetimi yerinde kaldı. Savaştan Japonya’nın yenik çıkması üzerine, Fransa Hindiçin olarak bilinen Vietnam-Kamboçya-Laos bölgesini geri almak istedi. Hindiçin Savaşı böyle başladı. Savaşın sonunda Fransızlar bölgeden çekildi. Şimdi Vietnam olarak bilinen topraklar Kuzey ve Güney Vietnam şeklinde ikiye bölündü. Bölgenin birleşme sürecine girmesi bekleniyordu ki, Sovyetler Birliği ve Çin’in desteklediği Kuzey ve ABD’nin desteklediği Güney arasında Vietnam Savaşı başladı. Saygon’dan son ABD askeri 1973’te çekildi. Savaşı 1975’te, fiili olarak Kuzey kazanmıştı. Kuzey ve Güney birleşip Sosyalist Vietnam Cumhuriyeti‘ni kurduklarında yıl 1976’ydı. Aynı yıl Saygon’un adı, Vietnam Savaşı’nın lideri Ho Chi Minh anısına Ho Chi Minh City (HCMC) olarak değiştirildi.

Kisaca-Vietnam-Tarihi (2)

O tarihten sonra Soğuk Savaş’ın da etkisiyle oldukça içe dönük bir yaşam sürüldü. Vietnam Komünist Partisi 1986 da, Çin’deki reformlara benzer uygulamaları hayata geçirme kararı aldı. Böylece günümüze kadar uzanan ekonomik atılımlar gerçekleştirildi, gerçekleştiriliyor.

Kaynak: http://cuneytgoksu.blogspot.com.tr

Aynı meyveleri yemekten, artık burnunuz alıştığından ne koktuğunun ayırdına varamadığınız bir şehirde yaşamaktan, tanıdık yüzleri görmekten, kabuklarını yapraklarını ezbere bildiğiniz aynı ağaçlara bakıp huzurlanmaktan sıkılırsanız bir gün, Vietnam’a gidin. Közlenmiş patlıcanın mistik tütsülerde bekletilip, tatlı-ekşimsi tropikal meyvelerle aromalandırıldığı izlenimi veren kokusu sayesinde, tanıştığınız ilk anda Vietnam ’la cilveleşmeye başlayacaksınız. Olur da bir gün yolunuz düşerse Vietnam’a, ya da sadece gitmeye heveslenmek isterseniz bilmeniz gereken 10 şey:

2

-Vietnam’ın kendine has kokusundan sonra birbirinden sevimli, güleryüzlü, mahçup, çıtıpıtı insanlarına gönlünüzü kaptırmaya başlayacaksınız. Dudakları gülümser bir biçimde yaratılmış Vietnamlılar’a baktıkça bırakın içiniz ısınsın.

1_SEMJ

-Tepesi görünmeyen binalarla çevrelenmemiş başkent Hanoi’nin sokakları daracık, evleri minicik. Mutfaklar evlere sığmamış sokağa taşmış. Sanki şehir soyu pigmelere dayanan Vietnamlılar’ın boyutuna göre yapılmış.

5

-Vietnam, daracık sokaklarından olsa gerek, motorsikletlerle dolu. Karşıdan karşıya geçmeniz gerekirse gözlerinizi kapatıp kendinizi yola atın. Test edildi; karşı kaldırıma sağ salim ulaşacaksınız.

12

-Alıştığımız hiçbir meyveye benzemeyen tropikal meyvelerinden yiyin. Adını bilip bilmemeniz önemli değil, rengarenk sanat eserlerini gördüğünüz anda atın ağzınıza.

phao_hoa

-Tatilinizi, Asya’da yeni yılının kutlandığı Yıl başı Festivali’ne denk getirmeye çalışın. 2016 Yıl başı bayramı şubat ayının 06 ile 14 arasına denk geliyor. O dönemde gidebilirseniz festivale özel, pirinçten yapılan ‘Chung kek’lerden yiyin.

halong

-Kuzey Vietnam’ın en ünlü koylarından Halong Bay’e gidin ve hayal kırıklığı yaşayın. Anakaradan kopup kendini özgürce denize atmış kayalar ne kadar heybetli ve ilginç şekillerde olsa da denizi masmavi ve berrak görememek adaların bütün güzelliğini söndürüyor. Ancak denizin üstüne kurulmuş evler hayli ilginç.

cafe trung nguyen khong dat thuong hieu quoc gia vi ten goi

-Vietnam’ın meşhur kahvesi Trung Nguyen’nden için. Türkiye’ye dönmeden önce yanınıza paket paket alacağınızın garantisi verilir. Kahve çekirdeklerinin içine tamamen sindirilmiş aroması muazzam.

Monsohuyetnuong_mo_hanh__the_gioi_noi_tro

-Deniz ürünleri sevmiyorsanız veya vejetaryenseniz bile Vietnam’ın balıklarından, midyelerinden, karideslerinden yiyin. Bizim bildiğimiz balıklar balık değilmiş. Bu balıklar gizli tutulan bir denizin sularında yumuşamış, lezzetli deniz bitkileriyle beslenmiş sanki.

khong_gian_bu_qt

-Vietnam’da olduğunuz süre boyunca farklı tatlara (hiçbir zaman sizi hayal kırıklığına uğratmayacak) açık olun. Listenin çoğunluğunu yiyecek-içeceğin oluşturduğunu da farkındasınızdır; sadece farklı ve leziz tatlar için bile Vietnam’a gidilir. Sen Nam Thanh (adres: 84B, Nguyen Du, Hanoi) adlı lokanta yeryüzündeki en leziz tatları birleştirip size sunacak, siz de gidip büfeden istediğiniz kadar yiyecek ama hiçbir zaman şiş hissetmeyeceksiniz.

Capture

-Gezmenin en keyifli yanının fotoğraf çekmek olduğunu düşünen gezginler, parmağınızı sürekli denklanşörde hazır tutun. Alışıldık markaların, oradan buradan fırlayan reklamların, her mahallede bulunan Starbucks ve McDonalds’ın henüz şehri sıradanlaştıramadığı bu içten ülkede her saniye fotoğraf çekecek, çekmeye doyamayacaksınız.

*Bu yazı sadece başkent Hanoi gezilip yazıldı. Vietnam’ın başka şehirleri de cennet olmalı. Onlar başka bir gezinin, başka bir yazının konusu.

Kaynakça: http://bantmag.com/

Vietnam’a adımınızı ilk attığınız andan itibaren size kucaklayan sıcak havanın sadece iklime bağlı değil, bunun ayni zamanda Vietnam halkına ait bir sıcaklık olduğunu iliklerinize kadar hissedeceksiniz. Vietnam her zaman için bize huzuru ve mutluluğu sizden esirgemeyen bir yüz ifadesini anımsamaktadır. Ne bir kavgaya şahit olursunuz ne de birbirini azarlayan insanlara. Hata ve ya karışıklık yok mu bu ülkede derseniz; olmaz mı, var ama nedense insanlar çözüm yolunu hep sükunet ve anlayışla buluyorlar.

vietnam'a hosgeldiniz

Sokakları ilk gezmeye başladığınızda size tamamen yabancı olan bir hayat tarzı ile karşı karşıya kalırsınız. Kaldırımlara kurulan sofralar, ailece taburelerde yenilen aksam yemekleri, sokak berberleri ve hatta sokak masajcıları size hayatin evlerde değil de sanki tamamen sokaklarda yaşandığı hissini verir. Bu renkli hayat tarzı da size ayrı bir mutlulukla bu ülkeye bağlar. Her an hareket halinde olan caddeler ve buna rağmen stres vermeyen günlük yaşamları izin için Vietnam insanini daha ilginç kılar.

Bazen düşünürsünüz neden bu insanların bu kadar sakin ve ısrarla gülümsemeye çalıştıklarını. Cevabı çok açık ve net çıkar karşınıza. Yıllarca çekilen savaş acısı, ölümler, açlık artik daha fazla hatırlamak istenmemektedir bu ülkede. Hala Amerika’ya düşman mısınız diye sorulan her soruya “Biz kimseye düşman olmadık ve ya olmayız, tek istediğimiz huzur ve güven içerisinde çocuklarımızı yetiştirmek” cevabı alırsınız. Biraz araştırıp geçmişe baksanız bu insanların hakli dileklerine sizde gönülden katılırsınız.

vietnamin gulu

Su an dünyanın dört bir yanından gelmiş binlerce yabancıyı kucağında barındıran Vietnam, geçmişte yaşanmış hiç bir olaya aldırmadan kardeş gibi yabancıları kucaklamaktadır. Ho Chi Minh şehrinde yasayan 3000 Amerika vatandaşı bu iyi niyetin gerçek bir göstergesidir.

Tekrar dönersek renkli sokaklara, size etkileyecek en önemli manzaralardan biri de sokak marketleridir. Çoğunluğu mutfağında bulunmayan deniz mahsulleri öncelikle size irkiltebilir. Ama tüm bunların Vietnam mutfağında nasıl lezzetli hale geldiğini görmenizi isteriz. Lütfen damak tadımı bozamam gibi önyargıya girmeden Vietnam restoranına uğramayı ihmal etmeyin. Bin bir çeşit deniz mahsulleri ile hazırlanmış harika bir yemek menusu sizleri bekliyor. Ve tabi ki sakin hot pot yemeği unutmayın. Bu dünyanın hiç bir yerinde bulamayacağınız bir lezzet olacak.

Trafikten bahsederken asil en önemli geleneksel taksileri anlatmayı unuttuk. Her ne kadar motor ve bisiklet trafiğe hakim olsa da hala Vietnam insanın vazgeçemediği ayrı bir ulaşım aracı daha var, Xich Lo( siklo). Bisikletin ön tarafına konulmuş bir koltukla müşterilerine hizmet veren Xich Lo şöförleri, bazen inanılmaz sayılarla bir koltuğa 5 kişiyi ve hatta daha fazla sığdırabiliyorlar. Mutlaka bir Xich Lo gezisi yaparak Vietnam sokaklarını yeniden izleyin. Eminiz ki çok daha farklı görüntülere şahit olacaksınız.

Vietnam’da gezme

Vietnam’ı anlatmak için kısa bir yazının yeterli olmadığını muhakkak. Bizler sadece kısa bir sunumla çok uzaklarda kalan bir ülkenin sıcak insanlarını ve hayat tarzını sizlere arz etmeye çalıştık.
Geriye kalan tüm tarihi ve turistik yerler ile Vietnam sizlere unutulmaz bir tatil vaadediyor.
Bu doğal ve sıradan gözüken hayatın size kazandıracağı hayat tecrübelerin kaçırmamanız ve tüm güzelliklere şahit olmanız dileği ile Vietnam’a davet ediliyorsunuz efendim!