Vietnam Savaşı, Kuzey Vietnam, Güney Vietnam ve Amerika Birleşik Devletleri arasında yaşanan; her savaşta olduğu gibi yine birçok askerin yaşamını kaybettiği büyük bir savaştır…

Savaşın sonucunda Vietnam 1,5 milyon yurttaşını ve kendi topraklarının da neredeyse üçte birini kaybetmiştir. Amerikalılar ise ardında 58 bin ölü bırakmış; ve savaştan sonra ülkelerine dönen askerlerin büyük bir kısmı da intihar ederek yaşamına son vermiştir.

Filmlere kitaplara konu edilen böylesine büyük bir savaş hakkında hala bilmediklerimiz olabilir mi? Elbette olabilir, işte sizin için derlediğimiz Vietnam Savaşı’nın çok bilinmeyen bazı gerçekleri.

1. Vietnam Savaşı ifadesi olaya Amerikan gözüyle bakarsanız doğru, Vietnamlılar bu savaşa “Amerika’ya karşı direniş savaşı” diyor ki bu daha doğru sanki.

2. Savaş sırasında bir keskin nişancı 3 gün boyunca 2000 metre yolu sürünerek kat ediyor, tek atışla bir generali öldürdükten sonra aynı yolu sürünerek geri dönüyor.

3. Vietnam Savaşı’na dair en çarpıcı fotoğraflardan biri olan bu infaz fotoğrafındaki infazcı Nguyen Ngoc Loan savaş sonrasında Virginia’da bir pizzacı açıp yaşamına devam ediyor.

4. Savaşta kullanmak için Amerikan ordusu 5 bin savaş köpeğini işe alıyor.

5. Askerler zorlu savaş şartlarından biraz olsun kurtulmak amacıyla kafayı bulmak için her gün az miktarda C4 patlayıcı yiyorlar.

6. Başkan Jimmy Carter, başkanlığının ikinci gününde tüm Vietnam Savaşı asker kaçakları için af çıkarıyor.

7. 1964 yılından 1973 yılına kadar Amerikan uçakları Laos üzerine 2 milyon ton bomba bırakıyor, bu uçaklara 9 yıl boyunca her 8 dakikada bir bomba yüklenmesi demek.

8. Savaş sonrasında Amerikan uçaklarının binlerce harici yakıt deposu Vietnamlı çiftçiler tarafından bot ve kano olarak kullanılıyor.

9. My Lai katliamı sırasında 70-80 sivili bir çukura doldurup katleden Amerikalı teğmen, başkan Richard Nixon tarafından affedilmiştir.

10. Vietnam savaşı sırasında ateşkes görüşmelerini yürüten Le Duc Tho 1973 yılında kendisine verilen Nobel Barış Ödülünü barışın sağlanmadığını gerekçe gösterip gönüllü olarak reddeden ilk ve tek kişidir.

11. Vietnam savaşı sırasında, 1966-69 yılları arasında Amerikan Ordusu askerlerine, savaşın etkileriyle başa çıkmalarını kolaylaştırsın diye steroid ve ağrı kesiciler vermiştir, 225 milyon tablet uyarıcı kullanılmıştır.

12. Körfez savaşının her Amerikalıya maliyeti; 306 dolar, Kore Savaşının maliyeti; 2.266 dolar, İkinci Dünya Savaşı’nın maliyeti; 20.388 dolar iken Vietnam savaşı her Amerikan vatandaşına 2.204 dolara mal olmuştur.

Bonus – ABD ordusunun arşivlerinde askerlerin beynini yıkamak için kullanılan “Mere Gook Rule”, yani “sadece bir Gook kuralı”na rastlanmıştır.


Gook, o dönemde Vietnamlıları aşağılamak için ABD’li askerlerce uydurulan bir argo tabirdir, yani böyle “alt-tarafı bir Vietnamlı” diye diye, askerlere Vietnamlı sivilleri öldürdükçe bunu fazla umursamaması aşılanmaya çalışılmıştır.

(Kaynak: listelist.com)

>>daha fazlası:  Bir Kuğu Gibiydi

Doç.Dr. Ulaş Başar Gezgin, yazı dizisinin bugünkü bölümünde Ho Çi Min’in gözaltında kaybedilişinden Ağustos Devrimi’ne kadar yaşananları yazdı.

Ho Amca, 1933’te ölür. Cenazesi kaldırılır ve devrimci anma törenleri yapılır. Kayıtlara göre Hong Kong’daki bir hapishanede veremden ölmüştür. Yıllarca böyle sanılır. Bu kez, başka bir adla, yeniden mücadeleye atılır. İşin aslı şudur: Fransa, İngiltere’den onun iadesini isterken, hem Fransız hem İngiliz sosyalist kamuoyu onun iade edilmemesi için büyük çaplı bir kampanya yaparlar. O dönem İngiltere’de İşçi Partisi hükümeti vardır ve o zamanlar parti şimdiki gibi liberal değildir; içinde radikal kesimler bulunur. Bir çözüm olarak, Ho Amca’yı ölmüş göstertirler. Kendisini salıverip kendi başının çaresine bakması için gizlice Çin’e yollarlar. Amca, oradan Rusya’ya geçer ve yoldaşlarıyla yeniden buluşur. Burada, Lenin Enstitüsü’nde Linof takma adıyla Vietnam tarihi dersleri verir. Dersleri manzum bir biçimdedir. Amca, siyasetçiliğinin ötesinde bir tiyatro oyunu yazarı ve şair olarak da tanınır.

HO AMCA’NIN SIRRI

Bu noktada şunu mutlaka belirtmemiz gerekir: Vietnam Devrimi, Ho Amca’nın üstün yeteneklerine bağlanamaz, fakat kuşkusuz bu yeteneklerin büyük katkısı olmuştur. Ho Amca’nın yurtdışında geçirdiği yıllarda Vietnam halkı kimi zaman onun önderliğinde kimi zaman ondan bağımsız olarak örgütlenip ayaklanmıştı. Vietnam halkı çok sayıda devrimci aydın çıkarmıştı, daha da çıkaracaktı. Ho Amca, onlardan yalnızca biriydi. Belki ondan çok daha parlak sayılabilecek kimi isimler, Fransız sömürge polisinde öldürüldü. Belki “onun sağ kalması, uluslararası kamuoyunun desteği sayesinde oldu” diyebiliriz. Yoksa Fransa’ya iade edilip asılacaktı.
Ho Amca, Vietnamlı devrimciler içinde en uluslararası olanıydı. Bu, yalnızca hapishaneden çıkarılmasında değil, daha sonraki devrim için uluslararası destek ve barış görüşmelerindeki dengeler için büyük önem kazanacaktı. Dolayısıyla, Ho Amca Vietnam içinde birleştirici bir güç olduğu kadar dünya devrimci hareketlerinin de saygı duyduğu bir isimdi. Zaten Vietnam’da devrim olmasa da bu, böyleydi.

MAĞARALARDAN İKTİDARA

1940’ta yine Çin’de, gelecekte Halk Kurtuluş Ordusu genelkurmay başkanı olacak Vo Nguyen Giap’la tanışır. Bu arada, 2. Dünya Savaşı başlamıştır. Japonya, Vietnam’a girmiş, Fransız sömürgeciliğini devirmiştir. Vietnam direnişi, askeri koşullar nedeniyle büyük bir ayaklanmaya dönüşemez; ancak bir kez Fransız sömürgeciliği yıkıldığına göre, savaştan sonra sömürgeciliğin yeniden kurulmasına izin vermeyeceklerdir. Bunun için, Paylaşım Savaşı boyunca güç biriktirirler sabırla.
1941’de memleketine dönen Amca, yoldaşlarıyla birlikte 1 yıl mağaralarda yaşar, burada konferans toplayıp komünistlerle yurtseverleri tek bir çatıda toplayan bir silahlı cephe örgütlenmesi olan Viet Minh’i kurarlar. 1942’de uluslararası bağlantılar kurmak için bir süreliğine Çin’e geçer. Burada Çan Kay Şek hükümetince tutuklanır, Hong Kong’daki gibi, öldüğü haberleri yayılır. Amca yine ölmemiştir. Ayağında prangayla yaklaşık 1 yıl hapishane hapishane dolaştırılmıştır. Kimi zaman boynuna halka takılıyordu. Bu dönemde, ünlü hapishane şiirlerini kaleme alır:

“Pirinç havanda acı çeker ama,

Acı geçince, beyazlığa hayransın;

Günümüzde insanlar da böyledir,

Felâketle dövülüp adam olur.” (s.78)

Ho Amca, pratik zekasıyla, kendini hapsedenleri sonunda ikna eder. Ortak düşman Japonya’ya karşı savaşmaya söz verir (zaten öyle yapacaktır) ve bunun karşılığında milliyetçi Çin’den yüklü bir maddi destek alır. Elbette onların kontrolünde kalmaz, fakat askeri güçlerini oluşturmak için zaman kazanmış olur. 1944’te Kurtuluş Ordusu’nun ilk birliği olan Silahlı Progapanda Birliği’ni oluşturur. Bu birlik, çete savaşı (gerilla) ilkelerini uygulayacaktır; ancak amaç, kazanmak değil, Vietnamlılar arasındaki korku iklimini kırmak üzere askeri yollarla propaganda olacaktır. Bu tam da, Politikleşmiş Askeri Savaş Stratejisine karşılık gelmektedir.

SAVAŞSA SAVAŞ, BARIŞSA BARIŞ: HER ZAMAN MÜZAKEREYE AÇIK OLMAK

Ho Çi Min ve Vo Nguyen Giap

Birlikler sürekli güç kazanır; sonunda birliklerden Vietnam Halk Kurtuluş Ordusu oluşturulur. Siyasi komiseri Ho Amca, başkomutanı ise Vo Nguyen Giap’tır.

Hareket bir yandan askeri olarak güçlenirken bir yandan da ülkenin bağımsızlığa kavuşması için düşmanlar dahil tüm güçlerle görüşür. Amca, Japon işgalci faşizmine karşı ABD’yle görüşme yapar; ordusu için Fransızlara karşı kullanılmamak kaydıyla, ABD’den silah yardımı alır. Japon işgalcilerin elinde darmaduman olmuş Fransızlara görüşme çağrısı yapar; Japon işgalcilere karşı birleşik mücadele için onları müzakere masasına davet eder.

Dolayısıyla, Vietnam bağımsızlığı, klasik şemalara uymaz. Büyük güçlerle gerektiğinde masaya oturulur, gerektiğinde savaşılır 3 milyon can pahasına da olsa… Ho Amca ve yoldaşları, ilke olarak, kazanacaklarına emin olmadıkları bir savaşa girmezler ve bu emin olma halini duygularına değil gerçekçiliğe dayandırırlar. Bunun için parti içi çeşitli sözcüler ve diğer yurtsever hareketlerin “genel ayaklanma zamanı geldi de çattı” dediği zamanlarda, “daha değil” derler. Güçlerini bir kerede, bir daha toparlanamayacak bir biçimde heba etmekten çekinirler. Ayrıca, düşman güçlerini oldukça ayrıntılı bir biçimde değerlendirirler. Başat olan düşmanı ve onun müttefiklerini, müttefiklerin ittifaktaki çıkarlarını vb. ayrıntılı olarak incelerler ve “müttefikler dostluğa yöneltilemiyorsa tarafsızlığa yöneltilmeli” (örneğin, bu savaşın onların savaşı olmadığına onları ikna etmek) anlayışını uygulamaya geçirirler.

GENEL AYAKLANMA-AĞUSTOS DEVRİMİ

İşte Ho Amca’nın ve nice devrimcinin ömürleri boyu bekledikleri o an sonunda gelir: Japonlar yenilir, Fransız sömürgeciler Vietnam’ı sömürmek üzere geri gelmeden önceki o kısa zaman diliminde Ho Amca, genel ayaklanma çağrısı yapar. Bu çağrıdan önce değişik siyasal kesimlerden temsilcilerle bir kongre toplayacak, çağrısını bu kongreye dayandıracaktır. Böylece yasama organının da temeli atılmış olur. Direniş güçleri kısa sürede hemen hemen bütün şehirlerde yönetimi ele geçirir; Fransız sömürgecilerinin silahları devrimcilere dağıtılır. Bu, dünya devrim tarihine ‘Ağustos Devrimi’ adıyla geçecektir. Bugün Vietnam’ın çeşitli kentlerindeki birçok cadde bu adı taşıyor.

Kısa süre sonra, 2 Eylül 1945’te, Ho Amca, başkent Hanoi’da bugün Amca’nın anıtkabrinin olduğu Ba Dinh Meydanı’nda Vietnam’ın bağımsızlığını ilan edecektir. O günlerden çocuklara yönelik sözleri akıllarda kalacaktır:

“Çocuklarım,

Bugün Vietnam Halk  Cumhuriyeti’nin ilk ders yılına başlıyoruz. Babalarınızın, ağabeylerinizin görmedikleri bağımsız bir memleket eğitimi görmekle mutlusunuz … Seksen yıl süren kölelik memleketimizi küçülttü. Şimdi, atalarımızın bize bıraktıkları mirası ileri götürmemiz, dünyanın öbür memleketlerine yetişmemiz lazım. Vietnam şan ve şerefe kavuşacaktır. Halkı beş kıtanın öbür milletlerine eşit şerefli bir mevki sahibi olacak mı? Olacaksa, bunda büyük pay sizin çalışmakla geçen çabalı günlerinizin olacaktır…”   – s.103

Yarın: Vietnam’ın bağımsızlığının bedeli  

1 Mayıs 1975 günü, Vietnam Ordusu Vietkong birlikleriyle birlikte Saygon’a girdi ve dünyanın süper gücü ABD’yi bozguna uğratan son noktayı koydu. ABD Ordusu, savaşmak için getirdiği hava ve deniz araçlarının tümünü bu kez kaçmak için kullandı ve Vietnam’da tarihinin en büyük askeri yenilgisini aldı. 1 Mayıs 1975, 20.yüzyılda Türk Kurtuluş Savaşı’yla başlayan ulusal bağımsızlık savaşlarının doruk noktasıdır ve yoksul bir ulusun birliğini sağlaması durumunda neleri başaracağını gösteren evrensel bir utkudur (zaferdir). Alttaki yazıyı, Vietnam halkının yüz yıl süren ulusal bağımsızlık savaşımına (mücadelesine) saygımızı göstermek için yayınlıyoruz.

Acılı Geçmiş

Çinhindi yarımadasının doğusunda yüzde 80’i dağlık olan doğayla çetin bir savaşım içindeki bu ülkenin, neden bu kadar acılı bir tarihe sahip olduğu hep sorulmuştur. Vietnam Devrimi; tarih boyu biriken acıların bir sonucu, uzun yüzyıllara yayılan sabırlı katlanışın dışa vurumu ve destansı bir karşı çıkıştır.

Vietnam Savaşı
Vietnam Savaşı

Yoksul bir ulusun, dünyanın bilinen bütün teknolojik güçlerine karşı gösterdiği toplumsal direnç ve savunma gücünü, bunun dışında açıklamak olası değildir.

İşgaller ve Mücadeleler Tarihi

Vietnam’ı önce Çinliler boyunduruk altına aldı. Onbeş yüzyıl süren tutsaklık, doğal olarak Vietnam halkı üzerinde kalıcı etkiler yaptı.

Vietnamlılar M.S.939-1428 arasında güçlü merkezi bir krallık kurdu. 15.Yüzyılda yeniden başlayan Çin baskısı, kısa bir süre sonra, bir daha gelmemek üzere yerini Avrupalılar’a bıraktı.

1535 yılında, 16.yüzyılın yenilmez armadası Portekizliler geldi. Onları kısa aralıklarla İngilizler ve Hollandalılar izledi. 1859 yılında asker çıkarmaya başlayan ve Vietnam üzerindeki egemenliğini tam olarak 1883’de kuran Fransızlar ise 18.yüzyılın ortalarında gelmeye başladı.

Ulusçu Devinimler

Başka sömürge ülkelerde olduğu gibi Vietnam’da da ilk ulusçu eğilimler 19.yüzyıl sonu ile 20.yüzyıl başlarında ortaya çıkmaya başladı. Fransız eğitimi almış aydınlar, orta sınıf temsilcileri ve öğretmenler bu eğilimlerin öncülüğünü yaptılar.

19.Yüzyılın ulusçuları, sömürgeciliği ve ona karşı verilecek savaşımın yöntemlerini bilmiyorlardı. Kurulması gereken yeni düzen konusundaki tutarlı bir düşünceleri yoktu. Düşünce ve davranışlarında Batının etkisinden tam olarak kurtulamıyorlardı. Aydınların bir bölümü sömürgeci çemberin kendiliğinden kalkacağını ve Fransızların Vietnam’a 1789 ruhunu getireceğine inanıyordu.

Yetersiz Önderlik

Vietnam’da işgalcilere karşı sürekli savaşımı ve devrimci özü kazandıran ilk önder, Phan Boi Chau’dur. Aydın bir aileden gelen ve Batı eğitimiyle yetişen Phan Boi Chau, Vietnam’ın geleceği için içerde ve dışarda çalışan devrimcilerin tümüne esin kaynağı oldu. Sömürgeci güçlere karşı durmaksızın sürdürdüğü etkili savaşım, onu, halk katında bir efsane haline getirmişti.

Ancak, politik ünüyle, ulusal bağımsızlık ve anti-emperyalist savaşım bilinci ters orantılıydı. Önce, iki arkadaşıyla birlikte Japonya’ya gitti. Vietnam’ın Japonların yardımıyla kurtulacağına inanıyordu. Japonya’da öğrenim gören Vietnamlılardan bir ordu oluşturacak ve bu orduyu Vietnam’a gönderecekti.

1908 yılında Doğu Asya Birliği adıyla bir örgüt kurdu. Bir süre sonra Çin’e gitti. Çin devrimcilerine; Vietnam’ın kurtuluşu için yardım etmelerini, kurtuluştan sonra da Vietnam’ın Çin tarafından üs olarak kullanılmasını önermişti. Chau, Vietnamlı aydınların başlıca görevinin; seçkin Vietnamlılar kesimiyle Fransa’daki ilerici kamuoyu arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi olduğunu söylüyor ve bunu stratejik bir saptama olarak ulusal devinime öneriyordu.

Ulusal Devrim Partisi

1927 Yılında Vietnam Ulusal Devrim Partisi kuruldu. Önceki dönemlere göre bağımsızlığı daha çok öne çıkaran bu parti, terör ağırlıklı eylemlere girişti. Hazırlıksız şiddet, ayrılık ve kopmaları getirdi. Parti içinde, birbirlerinin başarısızlığından güç almaya çalışan ılımlılar ve sertlik yanlıları olarak iki küme oluştu.

Girişilen hemen tüm eylemler şiddetle bastırıldı. Son olarak 1930 Şubat’ında, Kuzey garnizonunda başlatılan ayaklanma başarılı olmadı ve Ulusal Devrim Partisi’nin kadroları dağılmaya başladı. Bunların bir bölümü çatışmalarda öldü, bir bölümü de kurşuna dizildi. Ölüme mahkum olanlar sömürge yönetimi ve Fransız gazetelerinin bile saygısını kazanan bir soğukkanlılık içinde öldüler.

Komünist Parti ve Ho Şi Minh

Ulusal Devrim Partisi’nin kadroları saf dışı bırakıldığı günlerde Komünistler ortaya çıktı. O güne dek ismi pek duyulmamış olan Nguyen Ai Quoc’un (sonradan Ho Şi Minh adını alacaktır) 1930 Şubat’ında Çinhindi Komünist Partisi’ni kurdu. Benzer yöntemlerle savaşım veren Komünist Parti, Ulusal Devrim Partisi’nden aldığı kadrolarla, ülkenin içinde bulunduğu karışık durumdan yararlanarak hızla büyüdü.

Ho Şi Minh
Ho Şi Minh

Komünist Parti, yeni baskı uygulamaları ve pirinç zammına tepki gösteren kitleleri, eyleme çekmekte başarılı oldu ve 12 Eylül 1930’da Kuzey Vietnam’da köylüleri ayaklandırdı.

Kaynak: Metin AYDOĞAN (http://www.guncelmeydan.com/).