Ho Amca’nın Gözaltında Kaybedilmesi

Doç.Dr. Ulaş Başar Gezgin, yazı dizisinin bugünkü bölümünde Ho Çi Min’in gözaltında kaybedilişinden Ağustos Devrimi’ne kadar yaşananları yazdı.

Ho Amca, 1933’te ölür. Cenazesi kaldırılır ve devrimci anma törenleri yapılır. Kayıtlara göre Hong Kong’daki bir hapishanede veremden ölmüştür. Yıllarca böyle sanılır. Bu kez, başka bir adla, yeniden mücadeleye atılır. İşin aslı şudur: Fransa, İngiltere’den onun iadesini isterken, hem Fransız hem İngiliz sosyalist kamuoyu onun iade edilmemesi için büyük çaplı bir kampanya yaparlar. O dönem İngiltere’de İşçi Partisi hükümeti vardır ve o zamanlar parti şimdiki gibi liberal değildir; içinde radikal kesimler bulunur. Bir çözüm olarak, Ho Amca’yı ölmüş göstertirler. Kendisini salıverip kendi başının çaresine bakması için gizlice Çin’e yollarlar. Amca, oradan Rusya’ya geçer ve yoldaşlarıyla yeniden buluşur. Burada, Lenin Enstitüsü’nde Linof takma adıyla Vietnam tarihi dersleri verir. Dersleri manzum bir biçimdedir. Amca, siyasetçiliğinin ötesinde bir tiyatro oyunu yazarı ve şair olarak da tanınır.

HO AMCA’NIN SIRRI

Bu noktada şunu mutlaka belirtmemiz gerekir: Vietnam Devrimi, Ho Amca’nın üstün yeteneklerine bağlanamaz, fakat kuşkusuz bu yeteneklerin büyük katkısı olmuştur. Ho Amca’nın yurtdışında geçirdiği yıllarda Vietnam halkı kimi zaman onun önderliğinde kimi zaman ondan bağımsız olarak örgütlenip ayaklanmıştı. Vietnam halkı çok sayıda devrimci aydın çıkarmıştı, daha da çıkaracaktı. Ho Amca, onlardan yalnızca biriydi. Belki ondan çok daha parlak sayılabilecek kimi isimler, Fransız sömürge polisinde öldürüldü. Belki “onun sağ kalması, uluslararası kamuoyunun desteği sayesinde oldu” diyebiliriz. Yoksa Fransa’ya iade edilip asılacaktı.
Ho Amca, Vietnamlı devrimciler içinde en uluslararası olanıydı. Bu, yalnızca hapishaneden çıkarılmasında değil, daha sonraki devrim için uluslararası destek ve barış görüşmelerindeki dengeler için büyük önem kazanacaktı. Dolayısıyla, Ho Amca Vietnam içinde birleştirici bir güç olduğu kadar dünya devrimci hareketlerinin de saygı duyduğu bir isimdi. Zaten Vietnam’da devrim olmasa da bu, böyleydi.

MAĞARALARDAN İKTİDARA

1940’ta yine Çin’de, gelecekte Halk Kurtuluş Ordusu genelkurmay başkanı olacak Vo Nguyen Giap’la tanışır. Bu arada, 2. Dünya Savaşı başlamıştır. Japonya, Vietnam’a girmiş, Fransız sömürgeciliğini devirmiştir. Vietnam direnişi, askeri koşullar nedeniyle büyük bir ayaklanmaya dönüşemez; ancak bir kez Fransız sömürgeciliği yıkıldığına göre, savaştan sonra sömürgeciliğin yeniden kurulmasına izin vermeyeceklerdir. Bunun için, Paylaşım Savaşı boyunca güç biriktirirler sabırla.
1941’de memleketine dönen Amca, yoldaşlarıyla birlikte 1 yıl mağaralarda yaşar, burada konferans toplayıp komünistlerle yurtseverleri tek bir çatıda toplayan bir silahlı cephe örgütlenmesi olan Viet Minh’i kurarlar. 1942’de uluslararası bağlantılar kurmak için bir süreliğine Çin’e geçer. Burada Çan Kay Şek hükümetince tutuklanır, Hong Kong’daki gibi, öldüğü haberleri yayılır. Amca yine ölmemiştir. Ayağında prangayla yaklaşık 1 yıl hapishane hapishane dolaştırılmıştır. Kimi zaman boynuna halka takılıyordu. Bu dönemde, ünlü hapishane şiirlerini kaleme alır:

“Pirinç havanda acı çeker ama,

Acı geçince, beyazlığa hayransın;

Günümüzde insanlar da böyledir,

Felâketle dövülüp adam olur.” (s.78)

Ho Amca, pratik zekasıyla, kendini hapsedenleri sonunda ikna eder. Ortak düşman Japonya’ya karşı savaşmaya söz verir (zaten öyle yapacaktır) ve bunun karşılığında milliyetçi Çin’den yüklü bir maddi destek alır. Elbette onların kontrolünde kalmaz, fakat askeri güçlerini oluşturmak için zaman kazanmış olur. 1944’te Kurtuluş Ordusu’nun ilk birliği olan Silahlı Progapanda Birliği’ni oluşturur. Bu birlik, çete savaşı (gerilla) ilkelerini uygulayacaktır; ancak amaç, kazanmak değil, Vietnamlılar arasındaki korku iklimini kırmak üzere askeri yollarla propaganda olacaktır. Bu tam da, Politikleşmiş Askeri Savaş Stratejisine karşılık gelmektedir.

SAVAŞSA SAVAŞ, BARIŞSA BARIŞ: HER ZAMAN MÜZAKEREYE AÇIK OLMAK

Ho Çi Min ve Vo Nguyen Giap

Birlikler sürekli güç kazanır; sonunda birliklerden Vietnam Halk Kurtuluş Ordusu oluşturulur. Siyasi komiseri Ho Amca, başkomutanı ise Vo Nguyen Giap’tır.

Hareket bir yandan askeri olarak güçlenirken bir yandan da ülkenin bağımsızlığa kavuşması için düşmanlar dahil tüm güçlerle görüşür. Amca, Japon işgalci faşizmine karşı ABD’yle görüşme yapar; ordusu için Fransızlara karşı kullanılmamak kaydıyla, ABD’den silah yardımı alır. Japon işgalcilerin elinde darmaduman olmuş Fransızlara görüşme çağrısı yapar; Japon işgalcilere karşı birleşik mücadele için onları müzakere masasına davet eder.

Dolayısıyla, Vietnam bağımsızlığı, klasik şemalara uymaz. Büyük güçlerle gerektiğinde masaya oturulur, gerektiğinde savaşılır 3 milyon can pahasına da olsa… Ho Amca ve yoldaşları, ilke olarak, kazanacaklarına emin olmadıkları bir savaşa girmezler ve bu emin olma halini duygularına değil gerçekçiliğe dayandırırlar. Bunun için parti içi çeşitli sözcüler ve diğer yurtsever hareketlerin “genel ayaklanma zamanı geldi de çattı” dediği zamanlarda, “daha değil” derler. Güçlerini bir kerede, bir daha toparlanamayacak bir biçimde heba etmekten çekinirler. Ayrıca, düşman güçlerini oldukça ayrıntılı bir biçimde değerlendirirler. Başat olan düşmanı ve onun müttefiklerini, müttefiklerin ittifaktaki çıkarlarını vb. ayrıntılı olarak incelerler ve “müttefikler dostluğa yöneltilemiyorsa tarafsızlığa yöneltilmeli” (örneğin, bu savaşın onların savaşı olmadığına onları ikna etmek) anlayışını uygulamaya geçirirler.

GENEL AYAKLANMA-AĞUSTOS DEVRİMİ

İşte Ho Amca’nın ve nice devrimcinin ömürleri boyu bekledikleri o an sonunda gelir: Japonlar yenilir, Fransız sömürgeciler Vietnam’ı sömürmek üzere geri gelmeden önceki o kısa zaman diliminde Ho Amca, genel ayaklanma çağrısı yapar. Bu çağrıdan önce değişik siyasal kesimlerden temsilcilerle bir kongre toplayacak, çağrısını bu kongreye dayandıracaktır. Böylece yasama organının da temeli atılmış olur. Direniş güçleri kısa sürede hemen hemen bütün şehirlerde yönetimi ele geçirir; Fransız sömürgecilerinin silahları devrimcilere dağıtılır. Bu, dünya devrim tarihine ‘Ağustos Devrimi’ adıyla geçecektir. Bugün Vietnam’ın çeşitli kentlerindeki birçok cadde bu adı taşıyor.

Kısa süre sonra, 2 Eylül 1945’te, Ho Amca, başkent Hanoi’da bugün Amca’nın anıtkabrinin olduğu Ba Dinh Meydanı’nda Vietnam’ın bağımsızlığını ilan edecektir. O günlerden çocuklara yönelik sözleri akıllarda kalacaktır:

“Çocuklarım,

Bugün Vietnam Halk  Cumhuriyeti’nin ilk ders yılına başlıyoruz. Babalarınızın, ağabeylerinizin görmedikleri bağımsız bir memleket eğitimi görmekle mutlusunuz … Seksen yıl süren kölelik memleketimizi küçülttü. Şimdi, atalarımızın bize bıraktıkları mirası ileri götürmemiz, dünyanın öbür memleketlerine yetişmemiz lazım. Vietnam şan ve şerefe kavuşacaktır. Halkı beş kıtanın öbür milletlerine eşit şerefli bir mevki sahibi olacak mı? Olacaksa, bunda büyük pay sizin çalışmakla geçen çabalı günlerinizin olacaktır…”   – s.103

Yarın: Vietnam’ın bağımsızlığının bedeli  

About Author

client-photo-1
Ngọc Vũ

Comments

Leave a Reply